Merzifon’un en gözde tarihi mekanlarından birisi olan Taşhan Butik Otel işletmecisi Filiz Yıldırım gazetemize verdiği röportajda, “Burasının ilk kapılarını açtığımda Taşhan’a aşık oldum ve bu aşkım da hala devam ediyor” dedi.
2018 yılında işletmeciliğini üstlendikleri Taşhan Butik Otel’in çalışmaları, ilçeye kattığı katma değer ve ilçenin tanıtımı açısından faydaları hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan Filiz Yıldırım, en fazla misafirlerinin şehir dışından olduğunu ancak ilçe olarak böyle bir değerin tanıtımında eksik kalındığını söyledi.
Tarihi Taşhan Butik Otel’in 60 yatak kapasitesinin bulunduğunu ve 25 odadan oluştuğunu da söyleyen Filiz Yıldırım, özellikle oda döşemelerinde Merzifon dokumalarına ve el işçiliği olan kanaviçelerin kullanmasına büyük özen gösterdiklerini belirtti.
Kendilerinin işletmeyi devraldıklarında Taşhan Butik Otel’in atıl bir yer olduğunu da kaydeden Filiz Yıldırım, “Burası ilk aldığımız zaman atıl bir yerdi. Vakıflar tarafından 10 yıl önce tadilat edilmiş ama o süreçte içine hiç kimsenin girmediği için tamamen izbe bir yer haline gelmiş. O kadar bakımsızdı ki belki on kamyon çöp çıkarmışızdır. 40 kişi ile birlikte 4-5 ay boyasından, badanasından, tamiratından birçok düzenlemeler ile ilgili çalışmalar yaptık” dedi.
Tarihi Taşhan’ın Kara Mustafa Paşa tarafından restore edildiğini ancak geçmişinin Selçuklular’a da dayandığını belirten Yıldırım, “Burası Selçuklu mimarisi ile yapılmış Türkiye’deki tek üç katlı han olma özelliğini de taşımaktadır. Taşhan’ı gezmek için yurt dışından misafirler geliyor. Gelenlerin bir çoğunu da araştırınca şuandaki Fen Lisesi’nin geçmişte Amerikan Koleji olarak faaliyet göstermesi ve buradan mezun olanların dünyanın birçok ülkesine yayılması. Babasının, dedesinin okuduğu okulu, yaşadığı ilçeyi görmeye gelen yabancı misafirlerinde en önemli uğrak yerlerinden birisi Taşhan otel olmaktadır. Yıllık müşteri kapasitemizin yaklaşık yüzde 40’ını yabancı misafirlerimiz oluşturmaktadır” dedi.
Tarihi Taşhan’ın sadece otel olarak kullanılmadığını, bahçesinde de çeşitli organizasyonlara ev sahipliği yapmaya çalıştıklarını da belirten Filiz Yıldırım, “Otel hizmetimizin yanı sıra bahçe kısmımızda birçok organizasyona ev sahipliği yapıyoruz. Kovid sürecinden önce açık hava sineması da yapıyorduk. Pazartesi günleri Türk sanat müziği gösterileri, salı gün çocuklar için tiyatro, masal anlatımı aktiviteleri oluyor. Hep farklı organizasyonlar yapmayı amaçladım. Merzifon’a ilk kına gece organizasyonunu getiren kişiyim. Düğünler ve kınalarda unutulmuş adetlerimizi tekrar gün yüzüne çıkarıp eskinin unutulmuş kültürlerini tekrar canlansın çok istiyorum. Çünkü bizim adetlerimiz, kültürümüz çok güzel ve özeldir. Batı gibi değil ama Merzifon bölgesinde olabilecek en üst kaliteyi yakalamaya çalışıyoruz. Düğünlerimiz paket halinde sağlıyoruz. Otelimizde gelin için hazırlanma odası sağlıyoruz, kuaförü buraya geliyor, after partisini burada yapabiliyorlar, dış çekimlerini yapabiliyorlar, düğün öncesi sabah kahvaltılarını, düğün sonrası akşam yemeklerini yapabiliyorlar, misafirlerini otelimizde ağırlıyoruz. Bugüne kadar organizasyonunu üstlendiğimiz kişiler memnun ayrılmışlardır. Organizasyon kökenli geldiğim için organizatörlük sadece masa örtüsü sermekten ibaret değildir. Bir gelinin elinde tutacağı çiçeğinden, gelinlik modelinden, edeceği dansından, atacağı adıma kadar benim bilgim olması gerekiyor. Ben gelinin en az 15 gün ilgilenmem lazım ki onun psikolojisini rahatlatabileyim ve düğüne hazırlayabileyim. Çünkü bu süreçte gelinlerimiz biraz gergin ve stresli olabiliyorlar. İşte bu anda da bir organizatörün görevi gelini düğüne hazırlamaktır. Bu konuda güzel düğünlere imza attığımızı düşünüyorum” diye konuştu.
Merzifon’un gerek tarihi, gerekse konum olarak çok özel bir yere sahip olduğunu, ancak Türkiye’nin en fazla araç trafiğinin yaşandığı çevre yolunun değerlendirilemediğini de söyleyen Filiz Yıldırım, “Han, manevi olarak çok özel bir yerdir. Han 700 yıl önce de vardı, 700 yıl sonrada olacaktır. Ben sadece bu hanın bekçiliğini yapıyorum. 700 yıl içerisinde bu handan kimler geldi, kimler geçti, kimler istirahat etti. Ben biliyorum ki bu handa çok ilimler gelip geçti, çok şeyler yaşandı. Taşhan içerisinde aşağı kısımda develik bölümü varmış, ara katta günübirlik gelen tüccarlar kalıyormuş ve üst katta ise uzun süreli kalmak isteyen kişiler kalıyormuş. Burada akşam ezanı kapılar kapanırmış, sabah ezanı açılırmış. Akşam ezanından sonra asla insan kabulü yapılmazmış. Eski zamanlarda çok üstü tüccarların gemilerle getirdiği eşyaların Merzifon’da eşekler ile dağılımı sağlanırmış. Merzifon’a gelen tüccarlar hemen bir eşek bulur ve ticaretini devam ettirebiliyormuş. Aslında Merzifon eşekleri bir nevi buradan meşhur olmuştur. Günümüzde ise de bu durum devam eder. Biliyorsunuz Merzifon lojistik üstü bir şehirdir. Kargolar burada toplanır ve diğer şehirlere dağılımı yapılır. Türkiye’nin hangi şehrinden yola çıkarsanız çıkın Merzifon dinlenme noktanızdır. Türkiye’nin doğusunda ve batısında da çalıştığım için söylüyorum Merzifon gerçekten çok özel bir ilçedir. Merzifon sadece yol olarak değil, Kara Mustafa Paşa’nın bırakmış olduğu eserler ile de hem manevi hem de tarihi bir şehirdir. Türkiye’nin önemli kavşak noktalarından birisi olan Merzifon çevre yolundan geçen araçlardan da faydalanamıyoruz. Onların yüzde 10’nu içeriye çekebilsek, buralar daha canlı olur” şeklinde konuştu.
Taşhan Butik Otel ile birlikte arastanın da daha canlı olması için çevre düzenlemesinin yapılması gerektiğini, misafirlerin araçlarla buraya girmesinin sıkıntı olduğunu, özellikle pazarcıların bıraktıkları tezgahların da çirkin bir görüntüye sebep olduğunu söyleyen Yıldırım, bunların düzelmesi halinde arastanın çok canlı olacağını ifade etti.
Yıldırım, açıklamasının sonunda, “Taşhan Butik Otel’in daha da canlı olması için kurumsal restoranlarla görüşmelerimiz oldu. Çok yakına Türkiye’nin önemli bir firmasının buraya geleceği sürprizini açıklayacağız” dedi.