Merzifon Demokrasi Platformu tarafından ‘Suriye’de Alevi katliamı var, sessiz kalma’ konulu basın açıklaması yapıldı.
Demokrasi Platformu’nun organize ettiği ve Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı önünde gerçekleşen basın açıklamasına Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı, Başkan Yardımcıları Mustafa Atak, M. Tuncer Basmacı, CHP Merzifon İlçe Başkanı Hasan Caba, CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Fazilet Köroğlu, CHP İlçe Gençlik Kolları Başkanı Av. Fatih Efecan Sevindik, Merzifon Gençleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Koçak, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Düzenlenen basın açıklamasını Demokrasi Platformu adına Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Merzifon Şube Başkanı Hasan Güvenç okudu.
Suriye’de Alevilere yönelik katliamların görmezden gelindiğini söyleyen Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Merzifon Şube Başkanı Hasan Güvenç, “Suriye'de, özellikle 8 Aralık'taki yönetim değişikliğinden sonra, Alevilere yönelik saldırılar artarak devam etmektedir. Ancak bu saldırılar sadece son günlere ait değildir; uzun zamandır sistematik olarak yürütülen bir kıyımın parçasıdır.
Perşembe gününden bu yana Idlib, Humus ve Hama'da camilerden yapılan çağrılarla, Alevi inancına sahip halkımıza yönelik saldırılar doruk noktasına ulaşmış ve onlarca can acımasızca alınmıştır. Kadınların kaçırılması, tecavüz tehdidiyle sindirilmesi, keyfi gözaltılar, işkenceler ve faili meçhul cinayetler artık sıradanlık kazanmıştır. Buna rağmen, mağdurlar yaşam haklarını savunduklarında "Esad artıkları" olarak etiketlenip suçlanmaktadır. Bu suçlamanın yersiz olduğunu kendileri de bilmekte ama Alevilerin ölümlerini meşrulaştırmak için kullanmaktadırlar” dedi.
Colani ve geçici hükümetin sorumluluğunun örtbas edilemeyeceğini de söyleyen Güvenç, “Suriye hükümetinin başında bulunan Colani, yıllardır azınlıklara yönelik nefret söylemleriyle tanınan bir isimdir ve bugün de bu zalim politikalarını sürdürmektedir. Onun liderliğindeki hükümet, Alevilere ve Hristiyanlara yönelik saldırıları doğrudan desteklemekte, hatta organize etmektedir. Basının, Colani'yi "istikrar figürü" olarak sunması, gerçeği çarpıtmaktan başka bir şey değildir. Başından beri Türkiye ve emperyalist güçlerin bölgedeki işbirlikçilerinin desteklediği HTŞ iktidarı, katil HTŞ ve işbirlikçi AKP desteğiyle, bu katliamların faillerine göz yummaktadır” dedi.
Güvenç, yaptığı açıklamanın devamında; “İnancımızın ve kültürümüzün değerlerine sahip çıkalım! Suriye'de yaşananlar, sadece bir "rejim karşıtı mücadele" değil, inanç temelli bir kıyımdır.
Saldırıların faillerini açıkça belirtin!
Colani ve yönetimi, bu katliamların doğrudan sorumlusudur. Mağdurları suçlu göstermeyin!
Yaşanan zulmü, herhangi bir nedenle onaylamayın! Şiddeti ve ölümleri görmezden gelmeyin!
Katledilen insanların sesi olun!
Colani'yi meşrulaştırmayın!
Onu "barış elçisi" gibi göstermek, zulmü aklamaktır. Hükümetin orada akrabaları olan vatandaşlarına ve insanlığa karşı sorumluluğunu yerine getirmesi ve yaşananlara karşı gerekli müdahaleleri yapmasını bekliyoruz. Suriye'de bu zulmü yaşayan mazlumların sesi, zalimin karşısında ise bir olalım iri olalım diri olalım” ifadelerini kullandı.
