Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı, Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Bu güzel mavi gezegene yaptığımız baskılar maalesef her zamankinden çok daha belirgin” dedi.
Türler ve ekosistemlerin iklim krizi karşısında uyum sağlamak için mücadele ettiğini de belirten Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı, “Kritik habitatlar, yağmur ormanlarından sulak alanlara kadar birçok doğal miras kaybolmaya devam ediyor” dedi.
Dünyanın zamanının daraldığının da altını çizen Başkan Alp Kargı, “Küresel ısınmayı 21. yüzyıl içinde 1.5 derecenin altında tutmak için 2030 yılına kadar yıllık sera gazı emisyonlarımızı yarıya indirmekten başka çaremiz yok. Önlem alınmazsa hava kirliliği 10 yıl içinde yüzde 50 artacak ve 2040 yılına kadar su ekosistemlerindeki plastik atıklar neredeyse 3 katına çıkacak
Doğa ile uyum içinde sürdürülebilir dengelerle ekonomilerimizi ve toplumlarımızı daha kapsayıcı, daha adil ve daha uyumlu hale getirmek için dönüşümün tam zamanı.
Bireyler, özel sektör ve hükümetler verdikleri destek yoluyla değişimin itici gücü olabilir ve sahip olduğumuzu koruyarak daha sürdürülebilir bir geleceğe ilerlemek adına beraberce adım atabilir” dedi.
Bütüncül bir dönüşüm için yapılması gerekenlerle ilgili de bilgi veren Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı, “Yalnızca hükümetler, sektörler arası dönüştürücü değişimi geniş ölçekte uygulayabilir. Ulusal veya bölgesel düzeyde hükümetler, sürdürülebilirliğin temel itici güçleridir. Hırslı ve tutarlı politikalar ve bunların kararlı liderler tarafından sürdürülebilir şekilde uygulanması bu dönüşüm için esastır.
Dünyadaki 8 milyar insanın yarısından fazlası kentsel alanlarda yaşıyor ve bu pay günden güne artıyor. Dolayısıyla, yerel ve bölgesel yönetimler müdahalenin ön saflarında yer alıyor. Sorumlu belediye ve yerel yönetimler geleceğin çevresel ve sosyal açıdan sürdürülebilir yerleşimlerini tasarlama ve doğa ile uyumlu yaşama kültürünü benimsetme fırsatını elinde tutuyor.
Özel sektör, sürdürülebilirlik ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek ekonomiyi şekillendirme gücüne sahip. Daha az maddi kaynak kullanarak gelişebilen ve sürdürülebilirliğe değer veren döngüsel bir ekonomiye ihtiyacımız var. Karar alıcılar ve bireyler değişim için baskıyı tek başına etkinleştiremez ve yükseltemez. Ekonomik dönüşümü yönlendirebilecek paydaşlar iş liderleridir. Unutmamak gerekir ki, iklim krizinin risklerini hafife alan ve yeni, sürdürülebilir iş modelleri geliştirmekte başarısız olan firmalar, yenilikçi rakipleri veya start-up'lar tarafından geride bırakılacaktır” ifadelerini kullandı.