Milliyetçi Hareket Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hüseyin Saka, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikal edişinin 83’ncü yıldönümü münasebetiyle yaptığı basın açıklamasında, “Ben gerektiği zaman, en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.” diyerek, Türk milleti için canını ortaya koymaktan hiç çekinmeyen, her türlü zorluğa katlanan; Türk milletinin kötü talihini yenmesini sağlayarak dünya tarihinde benzeri görülmemiş izler bırakarak 83 yıl önce aramızdan ayrılan Mustafa Kemal Paşa’mız çok yönlü, üstün kişilikli, idealist, ileriyi gören bir liderdi” dedi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Bu millete efendilik yoktur, hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur’ sözü ile açıklamasına devam eden Milliyetçi Hareket Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hüseyin Saka, “Türk milletinin kurtuluşunu evvel Allah sonra Anadolu’da gören Mustafa Kemal Paşa’mız önce Samsun’a çıktı. Sonrasında ise Havza, Amasya, Erzurum, Sivas, Ankara başta olmak üzere adım adım Anadolu’yu dolaşarak Türk milletiyle bütünleşti… Vatanımızın bölünmez bir bütün olduğunu bütün dünyaya ilan etti. “Yurt toprağı! Sana her şey fedâ olsun. Kutlu olan sensin. Senin için fedâîyiz” dedi“ Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz” dedi. Ya istiklâl, ya ölüm!” dedi. Dediklerini yaptı; ezelî ve ebedî düşmanlarımızı yurdumuzdan kovdu. Atatürk, toplumun her kesimini kucaklayan bir halk adamıydı, Millete efendilik yoktur, hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur dedi ve bütün ömrü boyunca Türk milletine hizmet etti, bunu şerefli bir görev saydı. Gazi Mustafa Kemal Paşa’mız, Türk milletine, çocuklarımıza, gençlerimize güvendi, inandı. Hürriyet ve bağımsızlık aşkıyla yanıp tutuşan, millî sınırlarımız içinde, millî birlik ve bütünlük duygusuyla kenetlenmiş Türkiye’yi çağdaş medeniyet ülküsüne yöneltti… Köylümüze, askerimize, polisimize, öğretmenlerimize, işçilerimize, esnafımıza,, sanatçılarımıza, sporcularımıza, kadınlarımıza, çocuklarımıza ve gençlerimize… Kısacası toplumumuzun bütün kesimlerine değer verdi, destek oldu. Çünkü O, bir Hak adamıydı, halk adamıydı… Halkı için uğraştı, halktan birisi gibi davrandı ve yaşadı. Diyordu ki: ”Benim için en büyük makam ve ödül, Türk milletinin bir ferdi olarak yaşamaktır.” Atatürk “En büyük emelim, millî irfanı yükseltmektir.”, “En büyük davamız, en medeni ve müreffeh bir millet olarak varlığımızı yükseltmektir” dedi. Çünkü eğitim alanında dünyanın çok gerisinde kaldığımızı, çağdaş eğitim yöntemleriyle yetiştirilecek yeni bir nesle ihtiyaç olduğunu görmüştü Modern eğitim politikasının esaslarını belirleyip eğitim, bilim, fen, sanat, spor ve kültüre alanlarında büyük yenilikler yaptı. Atatürk demek; vatan demektir, bayrak demektir, ezan demektir, istiklâl demektir, özgürlük demektir, aydınlık demektir, çağdaşlık demektir. Atatürk demek; doğulusuyla batılısıyla, kuzeylisiyle güneylisiyle Türk milleti demektir. Gazi Mustafa Kemal Paşa’mız “Ya istiklâl, ya ölüm!” dedi ve O, hiç ölmedi. Ölmeyecek de. Türk milletinin düşüncelerinde, gönlünde sonsuza kadar yaşayacak. Gazi Mustafa Kemal Paşa’mız, silah arkadaşları, şehitlerimiz, gazilerimiz ile birlikte bizim için kurduğu, bizim de yükseltmek zorunda olduğumuz pırıl pırıl Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi ve ilkelerini bizlere emânet ederek sonsuzluğa göçtü. Ya İstiklâl, Ya Ölüm! haykırışı ile dünyaya meydan okuyup vatanımızı kurtararak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizi kuran Büyük Önderimiz Atatürk’ü, silâh arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, yolundan ayrılmayacağımızı bir kez daha vurgulayarak, yüce anısı önünde saygıyla eğiliyor. Ve diyoruz ki: Türk milletinin şerefli evlatları olarak, şehitlerimize, gazilerimize, vatanımıza, bayrağımıza, ezanımıza, Cumhuriyetimize ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkalım” diye belirtti.
