Merzifon’da bayram sabahlarının olmazsa olmazı olan keşkek, Ramazan Bayramı yaklaşırken yeniden gündeme geldi. Özellikle Arefe günü taş fırınlara götürülen çömlekler için halk, günler öncesinden fırınlarda sıraya giriyor. Bu köklü gelenek, her bayram öncesi olduğu gibi bu yıl da yoğun ilgi görüyor.
Amasya’nın Merzifon ilçesine özgü bu özel yemek, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yapılan keşkeğin en özenli ve özgün versiyonlarından biri olarak öne çıkıyor. Merzifon keşkeği, hazırlık süreci, malzeme seçimi ve pişirme yöntemi ile dikkat çekiyor. Geleneksel yöntemlerle yapılan bu lezzet, sadece damakları değil, aynı zamanda kalpleri de ısıtıyor.
Çömlekte 12 Saatlik Lezzet Yolculuğu
Keşkek yapımında kullanılan üveyik cinsi buğday, soku taşında dövülerek kabuklarından arındırılıyor ve nohutla birlikte çömleğe yerleştiriliyor. Et, nohut ve yarmanın ortasına yerleştirilirken; üzerine tereyağı, su ve tuz ekleniyor. Folyo ile sıkıca kapatılan çömlekler, köz halinde kalan taş fırınlara konuluyor ve yaklaşık 12 saat boyunca ağır ağır pişiriliyor.
Bayram sabahı namazından çıkan erkekler, fırına giderek çömleklerini alıyor. Ardından çömçelerle ezilen keşkek, tereyağlı salça sosuyla birlikte sıcak sıcak servis ediliyor.
Tescilli Lezzet: Merzifon Keşkeği
Merzifon Belediyesi’nin girişimiyle, bu eşsiz yemek 06 Aralık 2011 tarihinde coğrafi işaret tescili alarak resmiyet kazandı. Böylece hem yerel kimliği koruma altına alındı hem de Türkiye genelinde tanınırlığı arttı.
Bayramların ruhunu yansıtan bu kadim gelenek, her yıl yüzlerce aileyi bir araya getiriyor. Merzifon keşkeği, yalnızca bir yemek değil; paylaşımın, dayanışmanın ve kültürel mirasın sıcak bir örneği olarak yaşamaya devam ediyor.
