Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ait Aktif Yaşlanma Endeksi (AYE) verilerini yayımladı. Buna göre Türkiye’nin AYE genel endeks değeri 2024’te 29,7 olarak belirlendi. Bu oran, 2023 yılında 28,7 idi. Endeksin bu yıl da Avrupa Birliği (AB) ortalamasının altında kaldığı görüldü.
Aktif Yaşlanma Endeksi, yaşlı bireylerin istihdama katılımı, topluma entegrasyonu, sağlıklı yaşam koşulları ve yaşlı dostu çevre gibi dört ana bileşen üzerinden hesaplanıyor. Türkiye’de 65 yaş ve üzeri birey sayısı son beş yılda %20,7 artarak 9 milyon 112 bin 298’e ulaştı. Bu yaş grubunun toplam nüfusa oranı ise %10,6’ya yükseldi.

Endeksin Bileşenlerine Göre Durum
- İstihdam Bileşeni: 2024 yılı değeri 27,6 oldu. Erkeklerde bu oran 40,4 iken kadınlarda 15,5 olarak ölçüldü. En yüksek bölgesel değer 42,2 ile Doğu Karadeniz’de kaydedildi.
- Topluma Katılım Bileşeni: Endeks değeri 12,5 olurken, bu oran erkeklerde 11,5, kadınlarda ise 13,3 olarak belirlendi. İstanbul bu alanda 17,0 ile en yüksek değere sahip oldu.
- Bağımsız, Sağlıklı ve Güvenli Yaşam Bileşeni: 2024 yılı değeri 65,0 olarak hesaplandı. Ege Bölgesi 68,1 ile ilk sırada yer aldı.
- Kapasite ve Elverişli Ortam Bileşeni: 2024 yılı değeri 46,1 olurken, Doğu Marmara 51,1 ile en yüksek endekse sahip bölge oldu.

Cinsiyete Göre Büyük Fark
Cinsiyet bazında incelendiğinde, 2024 yılı genel endeks değeri erkeklerde 34,5, kadınlarda ise 25,3 olarak belirlendi. AB ülkeleriyle karşılaştırıldığında erkeklerde AB ortalaması 38,5, kadınlarda ise 35,3 seviyesinde bulunuyor. Bu fark, Türkiye’de yaşlı kadınların aktif yaşlanma koşullarında daha geride kaldığını ortaya koyuyor.
Bölgesel Dağılımda Doğu Karadeniz Önde
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzey'e göre, AYE genel endeks değeri en yüksek olan bölge 33,3 ile Doğu Karadeniz olurken, en düşük değer 26,9 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görüldü.
Politika Geliştirme İhtiyacı Artıyor
TÜİK açıklamasında, yaşlı nüfus oranındaki artışın sürdüğü, dolayısıyla aktif yaşlanmayı destekleyen politika ve programların oluşturulmasının büyük önem taşıdığı vurgulandı. Türkiye’nin demografik dönüşüm süreci içinde “çok yaşlı ülkeler” sınıfına hızla ilerlediği ifade edildi.