Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sanem Oktar’ın başkanlığındaki heyet Amasya’yı ziyaret etti.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sanem Oktar, DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Mehmet Avcı, DEVA Partisi Bölge Koordinatörü Kadriye Esra Aygün’ün ziyaretlerine DEVA Partisi Amasya İl Başkanı Melih Şeker, Gümüşhacıköy İlçe Başkanı Keziban Çintaş ve Merzifon İlçe Başkanı Seyit Öziç eşlik etti.
DEVA Partisi yöneticileri parti binasında basın mensuplarına açıklamada bulundu ve sorularını cevapladı.
DEVA Partisi Kurumsal İletişim ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sanem Oktar, ”Kurulduğumuz yıldan beri biz üç konuya odaklanmış durumdayız. Birincisi teşkilatlanma süreci. 81 ilde 81 İl başkanımız atandı. 974 ilçenin 600’ünde ilçe başkanlarımız var ve 450 sinde kongremizi yaptık. Ve kurulduğu tarihten itibaren en hızlı seçime girmeye hak kazanan parti DEVA Partisi oldu. Şu anda seçime hak kazanan partiyiz ve teşkilatlanmamız devam ediyor” dedi.
ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK SORUNU EKONOMİDİR
Ülkemizin en büyük sorunu ekonomidir. Özellikle Pandemi dönemi sonrası ekonomi içinden çıkılamaz bir hal aldı. Bizde Deva Partisi olarak ekonomik önlemlerle ilgili bir paket hazırladık diyen Oktar;” İkinci odaklandığımız konu politikalar. Yani şuan hepimiz biliyoruz ki Türkiye’nin bazı sorunları var. Siyaset bu sorunların çözümü için yapılıyor. Bizlerde iktidara geldiğimiz ilk 360 gün neler yapılacak bununla ilgili çalışmalara başladık. Bunlardan ilki Çukurova’da tarım eylem planı olarak lansmanını gerçekleştirdik. Bizim için bu konu çok önemli. Bizim için siyasette herkes çok konuşuyor ama aslında proje üretmek net bir şekilde yapılacakları anlatmak pek de alışık olduğumuz bir siyaset değil. Şöyle planlarımız var neyi nasıl ve ne zaman kiminle yapacağımız diye bu planları hazırlıyoruz. Bizim tarımda şöyle bir vizyonumuz var tarımda. Önce kendine yeten sonrada dünyayı doyuran bir ülke ülke olmak. Biz sadece tarımla kalmadık ve hemen ardından bir afet eylem planı oluşturduk. Ve dedik ki afetlere deva olacağız. Bu kısa dönemde çok acı şeyler yaşadık. Bunlardan bir tanesi orman yangınları ve sel felaketleri. İklim krizinin ne kadar doğaya etki ettiğini maalesef yaşayarak öğreniyoruz. O zaman dedik ki doğal afetler önlenebilir bir eylem planı yaptık. Bir eylem planımız daha oldu. Özellikle sosyal güvenlikle ilgili dedik ki, yeni bir sosyal koruma ve güvenlik sistemini kuracağız. Özellikle hak temelli bir sosyal yardım sisteminin oluşturulması lazım. Biz önce insan diyen bir partiysek o zaman bunu doğru politikalarla ifade ediyor olmamız lazım. Emeklilere engellilere çalışanlara biz hangi konuda sosyal devlet olarak yardım yapacağızz ve bunları hangi bütünsellik içerisinde bir araya getireceğiz onların çalışmalarını yaptık. Önümüzdeki günlerde güçlendirilmiş parlamenter sistem hemen ardından da dijital dönüşüme yönelik eylem planımızı kamuoyuyla paylaşacağız. Bize sık sık sorulan bir soru var. Siz bunu yapıyorsunuz ama korkmuyor musunuz diyorlar. Hayır tam tersine bu ülke için çalışıyorsak burada yol haritaları var. Burada ne yapmamız gerektiği yazıyor. İktidar istiyorsa hepsini yapabilir. Hatırlarsanız pandeminin ilk başladığı zamanlarda da ekonomiye yönelik eylem planımızı paylaşmıştık. Yani biz üç alanda çalışmaya devam ediyoruz. Bunları yaparken de kurucu üyelerimiz il ve ilçe başkanlarımız ile sahadayız. Her yerde STK lar ve baro başkanlarımız, esnaf, ticaret odalarımızla konuşuyoruz” şeklinde konuştu
“AMASYA BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Amasya halkının hayat pahalılığından şikayet ettiklerini kaydeden Oktar ;” halkımızla bir araya geliyoruz. Genel olarak aynı tabloyu Amasya’da da gördük. Amasya’ya göre birkaç tane sorunu netleştirirsek. Birincisi hayat pahalılığıydı. Amasya’da kiminle konuşsak. Alım gücünün düştüğünden ve fiyatların pahalılığından bahsediyor. Türkiye’deki en zengin yüzde 5 ile en fakir yüzde 5’in arasındaki gelir dağılımı 26 kat . Yani hiçbir zaman Türkiye de bu kadar fakirleşmemişti. Zengin zenginleşti, fakir daha da fakirleşti. Geçen sene 22 kattı bu sene 26 kat.
İkincisi Amasya’da kiminle konuşsak bütün esnaf dertli. Elektrik faturası geçen ay geldi 85 bu ay geldi 150 diyorlar. Ve bunda çok ciddi bir sıkındı var. iz son üç yılda ne yapılmış on baktık. Üç yıl içerisinde doğal gaza ve elektriğe yüzde 89 zam geldi. Sütte bile yüzde 99 zam geldi. Bu sorunlar hissediliyor ve Amasya’da da bunu rahatlıkla gördük. Ve bunun sonunda ne oluyor burada görmüş olduğumuz borçlanıyoruz. Herkesin borcu var. esnafın borcu ayrı tüketicinin borcu ayrı. Eskiden bizler borçlanırdık ama ev, araba alırdık. Şimdi yaşamak için borçlanıyoruz. Biz geçinmek için borçlanıyoruz. Kredi alıyoruz ama ödeyemiyoruz. Sadece işimizi dönderebiliyoruz. Pandemi döneminden geçiyoruz. Okullarda kantinciler dertli. Açıldı her yer ama bu sefer kantin kiraları iki kat arttı. Pandemi döneminde bütün gelişmiş ülkeler şunu yaptı. Karşılıksız para verdiler. Ama bizim ülkemiz kredi verdi. Ve daha kötüsü bu krediler gittikçe faizleri artmakta. Buda sokakta sahada ve Amasya da hissediliyor. Tarım ve turizm ve ticaret üç konuda Amasya oturuyor. Tarımda bu bahsettiğim sorunları çok rahat görüyoruz. Doğru bir sulama kanal sistemi yok. Kuraklık var ve siz suyu yer altından çekmeniz gerekiyor elektrik lazım oluyor ve bu sefer elektrik faturaları geliyor. Bizde bu sorunlara karşı çözümlerimizi anlattık” ifadelerini kullandı.
Heyet daha sonra Amasya’dan ayrıldı.
