Az gittik, uz gittik. Dere tepe düz gittik. Bir de arkamıza baktık ki; bir arpa boyu yol alamamışız.
Derken efendiiiimm, geçtiğimiz
seçim döneminde mahalleye muhtar adayı oldum. Gülmeyin gercekten!
Başladım kendini tanıtmaya, projelerimi anlatmaya.
Bir apartmanın kapısın çaldım. Kapıyı yarı aralı açtı bir hanımefendi. Ağzını kapattı baş örtüsüyle.
-Ben muhtar adayıyım dedim.
Ben kadın muhtar istemiyorum demez mi! Şaşırdım, bozuldum, kızardım!
Neyse bozuntuya vermedim tabi...
-Neden kadın muhtar istemiyorsunuz?
-İstemiyorum.
Kapıyı çat kapattı.
Kapı kapalı sordum.
-Neden?
-Bana bir kızgınlığınız mı, var?
-Sizi tanımam, etmem, ne kızgınlığım olsun.
-O halde neden istemiyorsunuz?
-Kadın kadınlığını bilsin, erkek erkekliğini.
-Kadın dediğin evde oturur. Kadının işi ayrı, erkeğin işi ayrı.
İyi günler deyip uzaklaştım. Kafam allak bullak. Duyduklarımın etkisiyle şoktayım! Kadın kadını neden istemez?
Ertesi gün çalışmalara devam...
Parkta bir hanımefendinin yanına yaklaştım.
-Ben mahallenin muhtar adayıyım.
-Kadından muhtar olmaz!
Neden olmaz?
-Kadınlar muhtarlık yapamaz. Erkek işi muhtatlık.
-Peki Tansu Çiller Başbakanlık yaptı. O da kadındı.
O başka! Kadından muhtar olmaz, deyip hızlı adımlarla uzaklaşıyor.
Ben devam ediyorum çalışmalara... Bir başkası kocam kimi derse ben ona veririm. Kocanız nereden bilecek? Ne hindir o, hemen anlar bakışlarımdan.
- İyi keşfetmiş sizi.
He etti valla diyor hanımefendi.
Muhtarlık seçimlerini kazanıp, kazanamamak umurumda değil. Kafam kadınların düşüncelerine takıldı. Duyduklarım ziyadesiyle üzdü beni.
Bir başka gün, bir hanımefendiye yaklaşıyorum.
- Ben muhtar adayıyım. -Biz kadın muhtar istemiyoruz.
-Neden istemediğinizi söylermisiniz?
-Kadın evinde otursun, erkekler muhtarlık yapsın.
-Neden kadın evde otursun?
Kadın evinde yemek yapar, çocuklara bakar, erkeğine hizmet eder.
-Neden kadın hizmetçi mi?
-Allah kadını kadın, erkeği erkek yaratmış...
Neyse konu derinleşiyor.
Ben mahallemdeki kadınlardan duyduklarımı düşünüyorum! Bazı konuşmalara ekip arkadaşlarım da şahit oluyor. Çocuklarıma anlatıyorum. Olur mu öyle şey diyorlar! Seçim günü oğlum da bizzat kulaklarıyla duyuyor, şaşkınlık içinde donup kalıyor.
- Neden? Sebebini söyleyin.
- Cevap alamıyor. Bize neler oluyor! Hani biz çağ atlamıştık! Ne tarafa doğru atladık acaba?
Uykularım kaçıyor.
Bizim ülkemizin kadını bu mu? Biz nereye gidiyoruz! Köleleştiriliyor muyuz? Cevap bulamıyorum!