Deprem ve sonrasında çocuklarda ve yetişkinlerde gösterilen tepkiler, olayın şiddeti, bireyin kişilik yapıları, toplumsal değerler ve geçmiş deneyimler nedeniyle farklılıklar göstermektedir. Yaşanan tehdit durumu, beyinde “Savaş ya da Kaç” tepkisi yaratır. Deprem gibi yaşamı tehdit eden beklenmedik olaylar karşısında, insan beyni, anında iki tür tepki verir: Bunlardan ilki tehlikenin değerlendirmesini yapmak ve ikincisi ise tehditten korunmaktır. Kalp atımı ve soluk alıp verme hızının artması, kas gerginliği, korku, şaşkınlık içinde olanlara inanamama hali, uyuşma hissi, terleme, titreme ve bulantı bulguları ortaya çıkabilir. Tehdit ortadan kalktıktan sonra ise, yaşanan zorlu sürecin, insanın duygu ve düşünce dünyasına ve yaşamının anlamına yaptığı etkiyle baş edebilme sorunu ortaya çıkar.
Deprem sonrası psikolojik reaksiyonlar, korku, keder, suçluluk ve öfke gibi güçlü zihinsel ve duygusal durumlara rastlanabilir. Uyku ve odaklanma sorunları ortaya çıkabilir. Yaşananlar zihinde sürekli canlanabilir. Yaşamda güvenlik hissi ölüm korkusunu uzaklaştırır, unutturur. Bu güven ve inanç, ömür boyunca yavaş yavaş inşa edildiğinden, ortaya çıkan ani değişime aynı hızla uyum gösterebilmek insan psikolojisi için çok zordur. Her koşulda yapılması gereken, ilk yaraların sarılmasından sonra, yaşanan trajedinin kabullenilmesi, yaşamın yeniden anlamlandırılması ve kalınan yerden yaşamsal sorumluluklara devam edilebilmesidir.
Deprem sonrası çocuklar ise öncelikli olarak güvende olmak ister. Güvende olup olmadıklarını merak eder ve bu durumla ilgili endişe duyarlar. Çocuğu dinlemeli, ihtiyaçları hakkında konuşmalı ve duygularını paylaşması için desteklenmelidir. “Korkma, geçti, endişelenmemelisin” tarzındaki ifadeler çocuğun güvende hissetmesi için etkili olmayacaktır. Çocuğa “Yaşadığımız olaylar seni korkutmuş olabilir ancak biz anne ve baban olarak her zaman senin yanındayız.” Mesajı verilmelidir.
- Öncelikle kendi duygularımızı kontrol edelim. Duygular aile içerisinde bulaşıcı bir etkiye sahiptir. Çocuğunuzla konuşmaya hazır bir duygu durumunda olmak onlar için olumlu yönde etkili olacaktır.
- Çocuğunuzla konuşacağınız sakin ve olumlu bir ortam yaratın. Basit ve anlaşılır bir dille, yaş v gelişi düzeyine en uygun şekilde göz teması kurarak iletişime geçmeyi tercih edin.
- Kendisin güvende olduğunu hissettirin.
- Deprem çocuklara anlatılırken yer kabuğunun hareketlenerek sarsıntıya neden olduğu gibi coğrafi kavramlara girmekten kaçınarak basit bir anlatım kullanın.
- Çocuğunuzun deprem ile ilgili endişelerini, sorularını ve meraklı davranışlarını olumlu karşılayın. Deprem olayını açıklamakta zorlandığınız takdirde oyuncaklardan ve lego bloklarından yararlanarak oyun içerisinde kullanabilirsiniz.
- Çocukların deprem sonrası TV ve medyadaki deprem, enkaz ve travmatik görüntülerden uzak tutulması önemlidir.
- Çocukların günlük yaşamındaki rutinlerine dönmelerine yardımcı olun. Deprem öncesi yaşama dönüş çocukların uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır.
- Çocuğunuzla mümkün olduğunca fazla vakit geçirin. Birlikte sohbet edin, oyunlar oynayın, ona duygularınızı ifade etmekten çekinmeyin.
- Çocuğunuzu sosyalleşebileceği ortamlara girmesi için destekleyin. Arkadaşları ve yaşıtlarıyla vakit geçirmek iyileştirici bir etki oluşturacaktır.
- Gerektiğinde psikolojik yardım almaktan çekinmeyin. Çocuğunuzun ve sizlerin üstesinden gelemediğiniz durumlarda bir uzmandan yardım almak için çabalayın.
Sağlıklı, mutlu ve uğurlu bir hafta olması dileğiyle…